el-ʹalec ~ اَلْعَلَجُ

Kamus-ı Muhit - العلج maddesi

اَلْعَلَجُ [el-ʹalec] (fethateynle) Hurmâ ağaçlarının diplerinde çıkan fidanlarına denir.

اَلْعَلِجُ [el-ʹalic] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْعُلَجُ [el-ʹulec] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) ve

اَلْعُلْجُ [el-ʹulc] (خُلْدٌ [ḣuld] ve رُكَّعٌ [rukkaʹ] vezninde) Şol kâr-güzâr şedîd ve cesûr kimseye denir ki umûr ve mesâlihe gâlib ve muʹteriz olanları birer vechile dâfiʹ olur ola; yukâlu: رَجُلٌ عَلِجٌ وَعُلَجٌ وَعُلْجٌ أَيْ شَدِيدٌ صِرِّيعٌ مُعَالِجٌ لِلْأُمُورِ

اَلْعِلْجُ [el-ʹilc] (ʹayn’ın kesriyle) Eşeğe denir, عَيْرٌ [ʹayr] maʹnâsına. Mü΄ellif, عَيْرٌ [ʹayr]i حِمَارٌ [ḩimâr] ile tefsîr ve hımâr-ı vahşde mügalleb olmak üzere beyân eylemiştir. Ve

عِلْجٌ [ʹilc] Kavî ve semîn olan yaban eşeğine denir. Sâ΄ir usûlün muktezâsı ve vazʹ-ı mâddenin mûcibi اَلسَّمِينُ الْقَوِيُّ lafzı اَلْعَيْرُ ve حِمَارُ الْوَحْشِ kelimelerinin her birine vasf olmaktır. Bu sûrette عِلْجٌ [ʹilc] kavî ve semîn olan eşeğe ve öylece olan yaban eşeğine denmiş olur. Ve

عِلْجٌ [ʹilc] Kenârı kalın ve galîz olan kirde ekmeğine denir. Ve küffâr-ı ʹacemden ki mâ-ʹadâ’l-ʹArabdır, kâfir kişiye denir, pes ʹArabdan olur ise ıtlâk olunmaz; yukâlu: هُوَ مِنَ اْلأَعْلاَجِ أَيْ مِنْ كُفَّارِ الْعَجَمِ Baʹzı usûlün beyânı üzere aslâ bir dîn ile mütedeyyin olmayana ıtlâk olunur. Ve baʹzı ʹArab mutlakan kâfire عِلْجٌ [ʹilc] ıtlâk ederler. Ve Muġrib’de ve Miṡbâḩ’ta اَلضَّخْمُ مِنْ كُفَّارِ الْعَجَمِ ʹunvânıyla mersûmdur. Cemʹi عُلُوجٌ [ʹulûc] gelir ve أَعْلاَجٌ [aʹlâc] ve مَعْلُوجَاءُ [maʹlûcâ΄] ve عِلَجَةٌ [ʹilecet] gelir عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde. Ve

عِلْجٌ [ʹilc] Kıyem-i mâl yaʹnî devâbb ve mevâşîye hüsn-i takayyüd ve tîmâr ve perverişlerinde dâ΄imâ ihtimâm üzere olan kimseye denir; yukâlu: هُوَ عِلْجُ مَالٍ أَيْ إِزَاؤُهُ

Vankulu Lugatı - العلج maddesi

اَلْعَلَجُ [el-ʹalec] (fethateynle) Hurmâ ağacının fidanlarına derler, أَشَاءُ النَّخْلِ maʹnâsına. Ve أَشَاءٌ [eşâ΄] hemzenin fethi ve elifin meddiyle sıgâr-ı nahle derler; vâhidi أَشَاءَةٌ [eşâ΄et]tir.

اَلْعَلِجُ [el-ʹalic] (ʹayn’ın fethi ve lâm’ın kesriyle) Muhkem maʹnâsınadır; yukâlu: رَجُلٌ عَلِجٌ أَيْ شَدِيدٌ

اَلْعِلْجُ [el-ʹilc] (ʹayn’ın kesriyle) Hımârın vahşîsi ve ehlîsi; ikisi dahi berâberdir irâde olunmada. Ve küffâr-ı ʹAcemden olan recüle dahi ıtlâk olunur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı