el-ʹumm ~ اَلْعُمُّ

Kamus-ı Muhit - العم maddesi

اَلْعَمُّ [el-ʹamm] (ʹayn’ın fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Pederin birâderine denir ki ʹamuca taʹbîr olunur, cemʹi أَعْمَامٌ [aʹmâm] ve عُمُومَةٌ [ʹumûmet] gelir ʹayn’ın zammıyla ve أَعُمٌّ [eʹumm] gelir hemzenin fethi ve ʹayn’ın zammıyla ve cemʹü’l-cemʹi أَعْمُمُونَ [aʹmumûn] gelir izhâr-ı tazʹîfle; mü΄ennesi عَمَّةٌ [ʹammet]tir; tekûlu: هَذَا عَمِّي أَيْ أَخُو أَبِي وَيُقَالُ هُمَا ابْنَا عَمٍّ وَلَا يُقَالُ ابْنَا خَالٍ وَتَقُولُ ابْنَا خَالَةٍ لَا ابْنَا عَمَّةٍ Zîrâ iki birâder yekdîgerinin oğluna göre عَمٌّ [ʹamm] olup ve oğulları birbirine nisbetle ʹamm-zâde olurlar lâkin dayının oğluna nisbet dayının kız karındaşının oğlu teyze-zâde olur, kezâlik iki kız kardeş yekdîgerin oğluna teyze olup ve oğulları birbirine teyze-zâde olurlar, lâkin عَمَّةٌ [ʹammet]in oğluna عَمَّةٌ [ʹammet]in kardeşi oğlu dayı-zâde olur.

Vankulu Lugatı - العم maddesi

اَلْعُمُّ [el-ʹumm] (ʹayn’ın zammı ve mîm’in teşdîdiyle) Cemʹi, uzun hurmâ ağaçları maʹnâsına; yukâlu: نَخِيلٌ عُمٌّ إِذَا كَانَ طِوَالًا Ve

عَمِيمَةٌ [ʹamîmet] Şol ʹavrete derler ki kaddi tamâm ve hilkati kâmil ola; yukâlu: إِمْرَأَةٌ عَمِيمَةٌ تَامَّةُ الْقَوَامِ وَالْخَلْقِ

اَلْعَمُّ [el-ʹamm] (ʹayn’ın fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Baba karındaşı olan, أَخُ الْأَبِ maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı