اَلْغَشْيُ [el-ġaşy] (ġayn’ın fethi ve şîn-i muʹcemenin sükûnuyla) ve
اَلْغَشَيَانُ [el-ġaşeyân] (fetehâtla) Bî-hod olmak maʹnâsınadır ki bayılmak taʹbîr olunur; yukâlu: غُشِيَ عَلَيْهِ غَشْيًا وَغَشَيَانًا عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا أُغْمِيَ Ve bu setr ve gatâ΄ maʹnâsından me΄hûzdur.
اَلْغِشْيَانُ [el-ġişyân] (ʹayn’ın kesri ve şîn’in sükûnuyla) Bir kimseyi vurmak; tekûlu: غَشِيتُ الرَّجُلَ بِالسَّوْطِ إِذَا ضَرَبْتَهُ بِهِ Ve bir kimseye gelmeğe dahi derler; yukâlu: غَشِيتُهُ غِشْيَانًا إِذَا جَاءَهُ Ve
غِشْيَانٌ [ġişyân] Cimâʹ etmek maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: غَشِيَهَا غِشْيَانًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا جَامَعَهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı