el-ġinâ΄ ~ اَلْغِنَاءُ

Kamus-ı Muhit - الغناء maddesi

اَلْغِنَاءُ [el-ġinâ΄] (كِسَاءٌ [kisâ΄] vezninde) Tarab-nâk olacak âvâza denir ki hânende âvâzı olacaktır; Türkîde ır taʹbîr olunur, Fârisîde sürûd denir; tekûlu: سَمِعْتُ غِنَاءَهُ أَيْ صَوْتَهُ الْمُطْرِبَ

اَلْغَنَّاءُ [el-ġannâ΄] (ضَرَّاءُ [ḋârrâ΄] vezninde) أَغَنَّ [eġann] lafzından mü΄ennestir. Ve ehl ve sükkân ve ʹimâret ve bünyânı firâvân olan ve şen ve âbâdân karyeye ıtlâk olunur; yukâlu: قَرْيَةٌ غَنَّاءُ أَيْ جَمَّةُ الْأَهْلِ وَالْبُنْيَانِ Ve çayırı ve çimeni vâfir bâgçeye ve merg-zâra denir; yâhûd çayırları ve otlukları pek sık ve sarmaşık olmakla yel uğradıkta haşırtısı olmayıp sızlayıp harıldar gibi âvâz eyleye; yukâlu: رَوْضَةٌ غَنَّاءُ أَيِ الْكَثِيرَةُ الْعُشْبِ أَوْ تَمُرُّ الرِّيحُ فِيهَا غَيْرَ صَافِيَةِ الصَّوْتِ لِكَثَافَةِ عُشْبِهَا

اَلْغَنَاءُ [el-ġanâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلْمَغْنَى [el-maġnâ] ve

اَلْمَغْنَاةُ [el-maġnât] (mîm’lerin fethi ve zammıyla) Kifâyet maʹnâsınadır ki bir nesnenin yerini tutmaktan ʹibârettir; yukâlu: أَغْنَى عَنْهُ غَنَاءَ فُلَانٍ وَمَغْنَاهُ وَمَغْنَاتَهُ أَيْ نَابَ عَنْهُ وَأَجْزَأَ مُجْزَأَهُ وَيُقَالُ مَا فِيهِ غَنَاءُ ذَلِكَ أَيْ إِقَامَتُهُ وَالْإِضْطِلَاعُ بِهِ Yaʹnî “Bunda onun yerini tutmak hâleti ve onunla hâsıl olan takavvî yoktur.”

Vankulu Lugatı - الغناء maddesi

اَلْغِنَاءُ [el-ġinâ΄] (ġayn’ın kesri ve elifin meddiyle) Âvâze kılıp terennüm etmek.

اَلْغَنَّاءُ [el-ġannâ΄] (ġayn’ın fethi ve nûn’un teşdîdi ve elifin meddiyle) Halkı çok olup otu vâfir olan karyeye derler.

اَلْغَنَاءُ [el-ġanâ΄] (ġayn’ın fethi ve elifin meddiyle) Bir mekânda ikâmet etmek; yukâlu: غَنِيَ بِالْمَكَانِ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَقَامَ بِهِ Ve dirilmeğe dahi derler; yukâlu: غَنِيَ مِنَ الْبَابِ الْمَذْكُورِ إِذَا عَاشَ Ve

غَنَاءٌ [ġanâ΄] Fâ΄ide vermek maʹnâsına dahi gelir, nefʹ gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı