الْقَمْأَةُ [el-ḵam΄et] (رَحْمَةٌ [raḩmet] vezninde) ve
الْقَمَاءَةُ [el-ḵamâ΄et] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) ve
الْقُمْأَةُ [el-ḵum΄et] (ḵâf’ın zamm ve kesri ve mîm’in sükûnuyla) Hor ve hakîr ve zelîl olmak maʹnâsınadır, gerek zâhirî olsun ki cüsse ve endâm ve manzara cihetiyledir ve gerek maʹnevî olsun ki ʹizzet ve rifʹat mukâbilidir; yukâlu: قَمَأَ الرَّجُلُ وَقَمُؤَ قَمْأَةً وَقَمَاءَةً وَقُمْأَةً وَقِمْأَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالْخَامِسِ إِذَا ذَلَّ وَصَغُرَ
اَلْقَمَأُ [el-ḵame΄] (fethateynle) ve
اَلْقَمَاءَةُ [el-ḵamâ΄et] (ʹalâ-vezni اَلْقَبَاحَة [el-ḵabâḩat]) Hor, hakîr olmak; yukâlu: قَمُؤَ الرَّجُلُ بِالضَّمِّ قَمَأً وَقَمَاءَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا صَارَ ذَلِيلًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı