اَلْقَمَزُ [el-ḵamez] (fethateynle) Aslâ işe yaramaz olan mâl-ı kemtere denir; yukâlu: أَعْطَاهُ قَمَزًا أَيْ رُذَالاً لاَ خَيْرَ فِيهِ
اَلْقَمْزُ [el-ḵamz] (غَمْزٌ [ġamz] vezninde) Biriktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَمَزَ الشَّيْءَ قَمْزًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا جَمَعَهُ Ve bir nesneyi parmakların uçlarıyla almak maʹnâsınadır; yukâlu: قَمَزَ الشَّيْءَ إِذَا أَخَذَهُ بِأَطْرَافِ الْأَصَابِعِ
اَلْقُمَزُ [el-ḵumez] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) قُمْزَةٌ [ḵumzet]in cemʹidir ki bir kabza olan şey΄e denir; ve minhu yukâlu: اَلْكَلَأُ هُنَا قُمَزٌ قُمَزٌ أَيْ مُتَقَطِّعٌ غَيْرُ مُتَرَاصٍّ Burada çayır birbirine peyveste olmayıp parça parçadır.
اَلْقَمَزُ [el-ḵamez] (fethateynle) Deniyyü’t-tabʹ olup rezîl olan kimse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı