اَلْقُمْرَةُ [el-ḵumret] (حُمْرَةٌ [ḩumret] vezninde) Elvândan şol renge denir ki yeşile mâ΄il ola ki havâyî renk olur. ʹAlâ-kavlin bulanıksı aklığa denir ki gümüşî ve şeker-renk olacaktır; yukâlu: فِي لَوْنِهِ قُمْرَةٌ أَيْ لَوْنٌ إِلَى الْخُضْرَةِ أَوْ بَيَاضٌ فِيهِ كُدْرَةٌ
اَلْمُقْمِرَةُ [el-muḵmiret] (مُحْسِنَةٌ [muḩsinet] vezninde) ve
اَلْمُقْمِرُ [el-muḵmir] (hâ’sız) ve
اَلْقَمِرَةُ [el-ḵamiret] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) Bunlar da mehtâb geceye denir; yukâlu: لَيْلَةٌ مُقْمِرَةٌ وَمُقْمِرٌ وَقَمِرَةٌ إِذَا كَانَ فِيهَا الْقَمَرُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı