اَلْكَفَّارُ [el-keffâr] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) ve
اَلْكَفُورُ [el-kefûr] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Pek kâfir kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ كَفَّارٌ وَكَفُورٌ أَيْ كَافِرٌ مُبَالَغَةً [Ve] كَفُورٌ [kefûr]un cemʹi كُفُرٌ [kufur] gelir zammeteynle.
اَلْكِفَارُ [el-kifâr] (kâf’ın kesri ve fâ’nın tahfîfiyle) Kezâlik cemʹi, جَائِعٌ [câ΄iʹ]le جِيَاعٌ [ciyâʹ] gibi ve نَائِمٌ [nâ΄im]le نِيَامٌ [niyâm] gibi. Ve جَائِعٌ [câ΄iʹ] aç kimse demektir, gürisne maʹnâsına.
اَلْكُفَّارُ [el-kuffâr] (kâf’ın zammı ve fâ’nın teşdîdiyle) كَافِرٌ [kâfir]in cemʹi. Ve
كُفَّارٌ [kuffâr] Ekinciler maʹnâsına da gelir, زُرَّاعٌ [zurrâʹ] gibi, nitekim mürûr etti.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı