اَللَّحْمَةُ [el-laḩmet] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Et parçasına denir, لَحْمٌ [laḩm]den ahasstır.
اَللُّحْمَةُ [el-luḩmet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Hısımlığa denir; yukâlu: بَيْنَهُمَا لُحْمَةٌ أَيْ قَرَابَةٌ Ve nesc olan sevbin argacına denir ki arış mukâbilidir; yukâlu: هَذِهِ لُحْمَةُ الثَّوْبِ وَهِيَ مَا سُدِيَ بِهِ بَيْنَ سَدَى الثَّوْبِ Ve
لُحْمَةُ الْبَازِي [luḩmetu’l-bâzî] Doğana sayd ettiği şikârdan verilen et pâresine denir. Bu iki maʹnâda lâm’ın fethiyle de câ΄izdir; yukâlu: هَذِهِ لُحْمَةُ الْبَازِي أَيْ مَا يُطْعَمُهُ مِمَّا يَصِيدُهُ Ve
لُحْمَةُ جِلْدَةِ الرَّأْسِ [luḩmetu cildeti’r-re΄s] Baş derisinin iç yüzüne denir ki ete mücâvir olur.
اَللَّحْمَةُ [el-laḩmet] (lâm’ın fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla kezâlik) Vâhidi, et pâresi maʹnâsına.
اَللُّحْمَةُ [el-luḩmet] (lâm’ın zammı ve ḩâ’nın sükûnuyla) Karâbet maʹnâsınadır. Ve
لُحْمَةٌ [luḩmet] Bezin argacına dahi derler; lâm’ın zammı ve fethi câ΄izdir. Ve
لُحْمَةُ الْبَازِي [luḩmetu’l-bâzî] Şol ettir ki doğana sayd ettiği nesneden verirler. Bunun dahi lâm’ının zammı ve fethi câ΄izdir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı