اَللَّحْبُ [el-laḩb] (lâm’ın fethi ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) Ulu ve açık yola denir, şâh-râh maʹnâsına.
اَللَّحَبُ [el-leḩab] (fethateynle) Pîrlikten vücûd nahîf ve zebûn olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَحِبَ الرَّجُلُ لَحَبًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَنْحَلَهُ الْكِبَرُ
اَللَّحْبُ [el-laḩb] (lâm’ın fethi ve ḩâ-i mühmelenin sükûnuyla) Tarîk-ı vâzıh ve basmak ve tarîkte gitmek maʹnâsına da gelir. Ve doğru yürümek ve kemikten eti soymak ve ağaç kabını soymak maʹnâsına da gelir; yukâlu: لَحَبَهُ يَلْحَبُهُ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ
اَللَّحَبُ [el-leḩab] (fethateynle) Ziyâde pîrlikten arıklamak; yukâlu: لَحِبَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَنْحَلَهُ الْكِبَرُ Ve إِنْحَالٌ [inḩâl] nûn’la ve ḩâ-i mühmele ile arıklatmak maʹnâsınadır. Ve
مَلْحُوبٌ [Melḩûb] (mîm’in fethiyle ve lâm’ın sükûnuyla) Bir yerin ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı