اَللاَّحُّ [el-lâḩḩ] ve
اَللَّحِحُ [el-leḩiḩ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَللَّحْلَحُ [el-laḩlaḩ] (غَبْغَبٌ [ġabġab] vezninde) Dar ve sıkışık yere denir; yukâlu: مَكَانٌ لاَحٌّ وَلَحِحٌ وَلَحْلَحٌ أَيْ ضَيِّقٌ
اَللَّحَحُ [el-leḩaḩ] (fethateynle) Göz kapakları çapaktan birbirine yapışmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَحِحَتْ عَيْنُهُ لَحَحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَصِقَتْ بِالرَّمَصِ Şârih der ki bu idgâmla da lügattir.
اَللَّحَحُ [el-leḩaḩ] (fethateynle) Göz kapağı birbirine çapakla yapışmak; yukâlu: لَحِحَتْ عَيْنُهُ إِذَا لَصِقَتْ بِالرَّمَصِ Ve رَمَصٌ [remaṡ] râ-i mühmelenin fethiyle gözde olan çapağa derler. Ve لَحِحَ [leḩiḩa] asl üzerine gelen efʹâlin biridir, ضَبِبَ الْبَلَدُ gibi tazʹîfi izhâr etmekle.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı