اَلْمَعْرُوقُ [el-maʹrûḵ] Bu dahi gövdesinde eti azca çelimsiz adama denir; yukâlu: عُرِقَ الرَّجُلُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ عَرْقًا فَهُوَ مَعْرُوقٌ أَيْ قَلِيلُ اللَّحْمِ Ve azca su katılmış meşrûba denir; yukâlu: سَقَاهُ مُعَرَّقًا وَمَعْرُوقًا وَهُوَ شَرَابٌ جُعِلَ فِيهِ عِرْقٌ مِنَ الْمَاءِ أَيْ قَلِيلٌ
اَلْمَعْرُوقُ [el-maʹrûḵ] (mîm’in fethi ve ʹayn’ın sükûnu ve vâv’ın zammı ve meddiyle) Şol kimsedir ki kemikleri üzerinde eti az ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı