el-muʹarriḋ ~ اَلْمُعَرِّضُ

Kamus-ı Muhit - المعرض maddesi

اَلْمُعَرِّضُ [el-muʹarriḋ] (مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde) Sıbyânı sünnet eden sünnetçiye denir; yukâlu: هُوَ مُعَرِّضٌ أَيْ خَاتِنُ الصَّبِيِّ Ve

مُعَرِّضٌ [Muʹarriḋ] Esâmîdendir: Muʹarriḋ b. ʹİlâṯ ve Muʹarriḋ b. Muʹayḵîb ashâbdandır, ʹalâ-kavlin savâb olan Muʹayḵîb b. Muʹarriḋ olmaktır.

اَلْمِعْرَضُ [el-miʹraḋ] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Şol libâsa denir ki câriye onunla müşterîye ʹarz oluna.

اَلْمُعَرَّضُ [el-muʹarraḋ] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Şol deve ve sığır makûlesine denir ki uyluğuna عِرَاضٌ [ʹirâḋ] dedikleri damga-yı mezkûr basılmış ola; yukâlu: نَعَمٌ مُعَرَّضٌ إِذَا وُسِمَ بِالْعِرَاضِ Ve tatarı pişmiş ete denir; yukâlu: لَحْمٌ مُعَرَّضٌ إِذَا لَمْ يُبَالَغْ فِي إِنْضَاجِهِ

اَلْمُعْرِضُ [el-muʹriḋ] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Bir nesneden iʹrâz eden kimseye ve iʹtirâz eden kimseye denir; ve minhu kavlu ʹÖmer radiyallâhu ʹanhu fi’l-Useyfiʹ: ḣفَادَّانَ مُعْرِضًاḢ وَتَمَامُ الْحَدِيثِ فِي مَادَّةِ ḣس،ف،عḢ

Vankulu Lugatı - المعرض maddesi

اَلْمِعْرَضُ [el-miʹraḋ] (mîm’in kesri ve ʹayn’ın sükûnu ve râ’nın fethiyle) Şol libâstır ki cevârî onunla ʹarz olunur.

اَلْمُعَرَّضُ [el-muʹarraḋ] (mîm’in zammı ve râ’nın fethi ve teşdîdiyle) Şol ettir ki katı pişmemiş ola. Ve

مُعَرَّضٌ [muʹarraḋ] Şol davara derler ki uyluğa arkırı dâg vuralar.

اَلْمُعْرِضُ [el-muʹriḋ] (mîm’in zammı ve râ’nın kesriyle) İʹrâz eden kimse. Ve bir nesneden bî-bâk olan kimse; yukâlu: طَأْ مُعْرِضًا حَيْثُ شِئْتَ أَيْ ضَعْ رِجْلَيْكَ حَيْثُ شِئْتَ وَلَا تَتَّقِ شَيْئًا وَقَدْ أَمْكَنَكَ ذَلِكَ وَيُقَالُ إِدَّانَ فُلَانٌ مُعْرِضًا أَيِ اسْتَدَانَ مِمَّنْ أَمْكَنَهُ وَلَمْ يُبَالِ مِنَ التِّبِعَةِ Ve تِبِعَةٌ [tibiʹat] tâ’nın ve bâ’nın kesriyle bir nesneye müteretteb olan zarar maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı