اَلنَّشَفُ [en-neşef] (fethateynle) İsmdir, sevbin teri ve toprağın suyu çekip içmesine denir.
اَلنَّشْفُ [en-neşf] (رَشْفٌ [reşf] vezninde) Sevb teri ve toprak ve havuz makûlesi suyu kendisine çekip içmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَشِفَ الثَّوْبُ الْعَرَقَ وَالْحَوْضُ الْمَاءَ وَنَشَفَ نَشْفًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالْأَوَّلِ إِذَا شَرِبَهُ Ve su yere batmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَشِفَ الْمَاءُ فِي الْأَرْضِ إِذَا ذَهَبَ Ve devâbb ve mevâşî bi’l-cümle helâk ve tebâh olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَشِفَ الْمَالُ نَشْفًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا ذَهَبَ وَهَلَكَ
اَلنَّشَفُ [en-neşef] (fethateynle) Zikr olunan sıfat üzere olmak. Ve
نَشَفٌ [neşef] Kezâlik şol kara taşlı yerin taşlarıdır ki yanmış gibidir.
اَلنَّشْفُ [en-neşf] (nûn’un fethi ve şîn’in sükûnuyla) Bez yâhûd yer bir nesneyi içmektir; yukâlu:نَشِفَ الثَّوْبُ الْعَرَقَ نَشْفًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَنَشِفَ الْحَوْضُ الْمَاءَ شَرِبَهُVe
نَشْفٌ [neşf] Karataşlara da derler, نَشَفٌ [neşef]te lügattır fethateynle.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı