en-nefiḵ ~ اَلنَّفِقُ

Kamus-ı Muhit - النفق maddesi

اَلنَّفِقُ [en-nefiḵ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Şol ata denir ki seğirtmesini çabuk katʹ eder ola ki soluksuz ve meydânsız taʹbîr olunur; yukâlu: فَرَسٌ نَفِقُ الْجَرْيِ أَيْ سَرِيعُ انْقِطَاعِهِ

اَلنَّفْقُ [en-nefḵ] (نَفْعٌ [nefʹ] vezninde) ʹArab tavşanı نَافِقَاءُ [nâfiḵâ΄] dedikleri yuvasından taşra çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَفَقَ الْيَرْبُوعُ وَنَفِقَ نَفْقًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا خَرَجَ مِنْ نَافِقَائِهِ

اَلنَّفَقُ [en-nefaḵ] (fethateynle) Bu dahi bir nesne tükenmek yâhûd azalmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَفِقَ الشَّيْءُ نَفَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا نَفِدَ وَفَنِيَ أَوْ قَلَّ Ve

نَفَقٌ [nefaḵ] Zîr-i zemînde olan lagm ve cânver ini ve izbe makûlesine denir ki bir ucu âher tarafa çıkar ola; ve minhu’l-meselu: “ضَلَّ دُرَيْصٌ نَفَقَهُ” Niteki “د،ر،ص” mâddesinde beyân olundu.

Vankulu Lugatı - النفق maddesi

اَلنَّفِقُ [en-nefiḵ] (nûn’un fethi ve fâ’nın kesriyle) Şol attır ki seğirtmesin tîz katʹ eyleye; yukâlu: فَرَسٌ نَفِقُ الْجَرْيِ إِذَا كَانَ سَرِيعَ انْقِطَاعِ الْجَرْيِ

اَلنَّفَقُ [en-nefaḵ] (fethateynle) Azık tükenmek; yukâlu: نَفِقَ الزَّادُ يَنْفَقُ نَفَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ أَيْضًا إِذَا نَفِدَ Ve نَفَادٌ [nefâd] fâ΄ile ve dâl-ı mühmele ile tükenmek maʹnâsınadır. Ve

نَفَقٌ [nefaḵ] Yer altında olan eve derler ki onun âhar cânibe çıkar yolu ola. Ve fi’l-meseli: “ضَلَّ دُرَيْصٌ نَفَقَهُ” Ve دُرَيْصٌ [durayṡ] dâl-ı mühmelenin zammı ve râ-i mühmelenin fethi ve yâ’nın sükûnuyla fâre yavrusu, ona şebîh olan nesne.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı