eşer ~ خَجَلٌ

Kamus-ı Muhit - خجل maddesi

اَلْخَجِلُ [el-ḣacil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْمُخْجِلُ [el-muḣcil] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Otları pek firâvân yâhûd birbirine sarmaşık olan yere denir; yukâlu: وَادٍ خَجِلٌ وَمُخْجِلٌ أَيْ مُفْرِطُ النَّبَاتِ أَوْ مُلْتَفٌّ بِهِVe

خَجِلٌ [ḣacil] Köhne sevbe vasf olur; yukâlu: ثَوْبٌ خَجِلٌ أَيْ خَلَقٌ Ve bol ve uzun sevbe vasf olur; yukâlu: ثَوْبٌ خَجِلٌ أَيْ وَاسِعٌ طَوِيلٌ Ve boylu uzun ota denir. Ve şol geniş çula denir ki atın arkasını sıkmamakla beri öte oynayıp muztarib ola; yukâlu: جُلٌّ خَجِلٌ أَيْ وَاسِعٌ يَضْطَرِبُ عَلَى الْفَرَسِ

Vankulu Lugatı - خجل maddesi

اَلْخَجَلُ [el-ḣacel] (fethateynle) Utandığından mütehayyir ve medhûş olmak; yukâlu: خَجِلَ خَجَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve

خَجَلٌ [ḣacel Ganîliğine sığınmayıp yaramazlık etmeğe dahi derler. Ve fi’l-hadîsi: “إِذَا شَبِعْتُنَّ خَجِلْتُنَّ” أَيْ أَشِرْتُنَّ وَبَطِرْتُنَّ Ve أَشَرٌ [eşer] ve بَطَرٌ [baṯar] ḩarûn ve güre olmağa derler.

اَلْخَجِلُ [el-ḣacil] (ḣâ’nın fethi ve cîm’in kesriyle) Utanıcı kimse; yukâlu: رَجُلٌ خَجِلٌ وَبِهِ خَجَلَةٌ أَيْ حَيَاءٌ Ve

خَجِلٌ [ḣacil] Otu çok yere derler bir haysiyyetle ki otu birbirine sarılmış ola. Ve fî hadîsi Ebî Hureyre “أَنَّ رَجُلًا ضَلَّتْ لَهُ أَيْنُقٌ فَأَتَى عَلَى وَادٍ خَجِلٍ مُغِنٍّ مُعْشِبٍ فَوَجَدَ أَيْنُقَهُ فِيهِ” Ve أَيْنُقٌ [eynuḵ] yâ’nın takdîmiyle نَاقَةٌ [nâḵat]ın cemʹidir. Ve مُغِنٌّ [muġinn] kezâlik otlu yer maʹnâsınadır, mîm’in zammı ve ġayn-ı muʹcemenin kesri ve nûn’un teşdîdiyle.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı