derec ~ دَرَجٌ

Kamus-ı Muhit - درج maddesi

اَلدَّرْجُ [ed-derc] (dâl’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Bu dahi bir kimse doğru yoluna geçip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَرِجَ الرَّجُلُ دَرْجًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا مَضَى لِسَبِيلِهِ Ve yüksek derece ve mertebelere suʹûd eylemek maʹnâsınadır; gerek hissî olsun nerdübân pâyeleri gibi ve gerek maʹnevî olsun merâtib-i ʹaliyye gibi; yukâlu: دَرِجَ فُلاَنٌ إِذَا صَعِدَ فِي الْمَرَاتِبِ Ve dîn ve mezhebden yâhûd kelâmdan tarîk-i vâzıha mülâzemet eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: دَرِجَ فُلاَنٌ إِذَا لَزِمَ الْمَحَجَّةَ مِنَ الدِّينِ أَوِ الْكَلاَمِ Ve dâ΄imâ dürrâc eti yemek maʹnâsınadır; yukâlu: دَرِجَ الرَّجُلُ إِذَا دَامَ عَلَى أَكْلِ الدُّرَّاجِ Ve yel bir nesne üzere şiddetle esip uğramak maʹnâsınadır; şöyle ki o nesneyi havâya kaldırmayıp önünde vech-i arz üzere geçip gider kıla; yukâlu: دَرَجَتِ الرِّيحُ بِالْحَصَى دَرْجًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا جَرَتْ عَلَيْهِ جَرْيًا شَدِيدًا Ve

دَرْجٌ [derc] Hattâtların ve sâ΄ir kâtiblerin yazı yazdıkları tomara denir dürüldüğü için ve bunda fethateynle câ΄izdir. Râġıb’ın beyânına göre دَرْجٌ [derc] kitâb ve sevb makûlesini dürmek maʹnâsınadır; dürülmüş nesneye ıtlâk olunur, niteki طَيٌّ [ṯayy] dahi böylecedir, ismle masdar beynini fark için baʹzen tahrîk ederler. Pes hâliyen hattâtların دَرْجٌ [derc] taʹbîr eyledikleri, muhâfaza için âher kâğıd içre vazʹ ve tayy olunduğuna mebnîdir.

Vankulu Lugatı - درج maddesi

اَلدَّرَجُ [ed-derec] (fethateynle) Tarîk; yukâlu: “خَلِّ دَرَجَ الضَّبِّ” أَيْ طَرِيقَهُ لِئَلَّا يَسْلُكَ بَيْن قَدَمَيْكَ فَتَنْتَفِخَ Yaʹnî “Tâ ki kademeynin mâ-beynine girmekle müntefih olmayasın.” Gâlibâ öyle zuʹm ederler imiş. Ve دَرَجٌ [derec] دَرَجَةٌ [derecet]in cemʹi dahi gelir. Ve

دَرَجٌ [derec] Şol nesneye derler ki onda yazı yazıla; yukâlu: أَنْفَدْتُهُ فِي دَرَجِ الْكِتَابِ أَيْ فِي طَيِّهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı