اَلرَّدْسُ [er-reds] (râ’nın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Taşla atmak; yukâlu: رَدَسْتُ الْقَوْمَ أَرْدُسُهُمْ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا رَمَيْتَهُمْ بِحَجَرٍ Ve
رَدْسٌ [reds] Gitmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَا أَدْرِي أَيْنَ رَدَسَ أَيْ أَيْنَ ذَهَبَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı