rezemet ~ رَزَمَةٌ

Kamus-ı Muhit - رزمة maddesi

اَلرَّزْمَةُ [er-rezmet] (râ’nın fethiyle) Soğuk olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَزَمَ الشِّتَاءُ رَزْمَةً إِذَا بَرَدَ Ve نَوْءُ الْمِرْزَمِ [nev΄u’l-mirzem] maʹnâsınadır ki zikri âtî مِرْزَمَانِ [Mirzemân] dedikleri kevkebler sukûtundan ʹibârettir,o hengâmda berdin şiddeti olmakla ıtlâk olundu. Ve

رَزْمَةٌ [rezmet] ʹUlûfe ve vazîfeye denir; yukâlu: أَكَلَ الرَّزْمَةَ أَيِ الْوَجْبَةَ

اَلرِّزْمَةُ [er-rizmet] (râ’nın kesriyle) Bir sevbe dertop sarılıp bağlanmış nesneye denir ki boğça taʹbîr olunur, Fârisîde pervende denir; yukâlu: عِنْدَهُ رِزْمَةٌ مِنَ الثِّيَابِ وَهِيَ مَا شُدَّ مِنْهَا فِي ثَوْبٍ وَاحِدٍ Ve

رِزْمَةٌ [rizmet] Darb-ı şedîd maʹnâsınadır; râ’nın fethiyle de lügattır.

Vankulu Lugatı - رزمة maddesi

اَلرَّزَمَةُ [er-rezemet] (fethateynle) Nâkanın boğazından ihrâc ettiği âvâzı, ağzın açmaksızın ve bunu veledine mahabbet ettiği hînde eder. Ve حَنِينٌ [ḩanîn] رَزَمَةٌ [rezemet]ten eşedd olandır. Ve fi’l-meseli: “رَزَمَةٌ وَلَا دِرَّةٌ” أَيْ بِلَا لِينٍ يُضْرَبُ لِمَنْ يَعِدُ وَلَا يَفِي Ve

رَزَمَةٌ [rezemet] Asvât-ı sibâʹa dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı