اَلرَّيُّ [er-reyy] (râ’nın fethi ve yâ’nın teşdîdiyle) Bir nesneye bağlamak; tekûlu: رَوَيْتُ عَلَى الرَّجُلِ إِذَا شَدَدْتَهُ عَلَى الْبَعِيرِ لِئَلَّا يَسْقُطَ مِنَ النَّوْمِ Ve bir kimse ehl ve ʹayâline su götürmeğe dahi derler; tekûlu: رَوَيْتُ عَلَى أَهْلِي وَلِأَهْلِي إِذَا أَتَيْتَهُمْ بِالْمَاءِ Ve رَيٌّ [reyy] suya kanmağa dahi derler. Ve
رَيٌ [reyy] Bir kavm için kuyudan su çekmeğe dahi derler; tekûlu: رَوَيْتُ الْقَوْمَ أَرْوِيهِمْ رَيًّا إِذَا أَسْقَيْتَ لَهُمُ الْمَاءَ
رِي [rî] (râ’nın kesri ve meddiyle) Müfred-i mü΄ennesi. Pes رِي kelimesinin âhirinde olan yâ zamîr-i mü΄ennestir, قُومِي ve اُقْعُدِي kelimelerinde olduğu gibi. Ve
رِيَا [riyâ] Kezâlik tesniye-i mü΄ennesi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı