reyş ~ رَيْشٌ

Kamus-ı Muhit - ريش maddesi

اَلرِّيشُ [er-rîş] (râ’nın kesriyle) Kuş yeleğine denir. Cemʹi أَرْيَاشٌ [eryâş] ve رِيَاشٌ [riyâş] gelir. Ve libâs-ı fâhire ıtlâk olunur; yukâlu: أَعْطَاهُ مِائَةً بِرِيشِهَا أَيْ بِلِبَاسِهَا وَأَحْلاَسِهَا Yaʹnî “Filân kimseye yüz mihâr deve verdi, cemîʹ-i libâsı ve pûşiş ve sâ΄ir edavâtıyla.” Baʹzılar dediler ki bunun aslı budur ki mülûk-i ʹArab bir adama meselâ bir mikdâr deve ihsân eyleseler, melik ʹatiyyesi olduğunu iʹlâm için hörgüçlerine devekuşu yelekleri sokarlar idi. Ve

رِيشٌ [rîş] Hısb ve refâh ve maʹâşa ıtlâk olunur; yukâlu: فِي بَلَدِهِمْ رِيشٌ عَظِيمٌ أَيْ خِصْبٌ وَمَعَاشٌ

Vankulu Lugatı - ريش maddesi

اَلرَّيْشُ [er-reyş] (râ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Masdardır, oka yelek takmak maʹnâsına; tekûlu: رِشْتُ السَّهْمَ إِذَا أَلْزَقْتَ عَلَيْهِ الرِّيشَ Ve إِلْزَاقٌ [ilzâḵ] yapıştırmağa derler. Ve

رَيْشٌ [reyş] Bir kimsenin hâlını ıslâh etmeğe dahi derler, oku yeleklemeğe teşbîhen; tekûlu: رِشْتُ فُلَانًا إِذَا أَصْلَحْتَ حَالَهُ

اَلْأَرْيَاشُ [el-eryâş] (hemzenin fethiyle) Cemʹi. Ve

رِيشٌ [rîş] Libâs-ı fâhire dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı