Zâm ~ زَامٌ

Kamus-ı Muhit - زام maddesi

اَلزَّامُ [ez-zâm] (جَامٌ [câm] vezninde) Her nesnenin rubʹ-ı mikdârına denir; yukâlu: مَضَى مِنَ النَّهَارِ زَامٌ أَيْ رُبُعٌ وَمَضَى زَامَانِ أَيْ نِصْفُهُ Zîrâ iki rübʹ nısf olur. Ve

زَامٌ [Zâm] Neysâbûr ülkesinde bir eyâlet adıdır, ʹâmme-i nâs Câm derler cîm’le.

Vankulu Lugatı - زام maddesi

اَلزُّمَّمُ [ez-zummem] (zâ’nın zammı ve mîm-i evvelin fethi ve teşdîdiyle) Cemʹi, tekebbür kılan kimseler maʹnâsına; yukâlu: رَجُلٌ زَامٌّ وَقَوْمٌ زُمَّمٌ أَيْ شُمَّخٌ بِأُنُوفِهِمْ مِنَ الْكِبْرِ Ve شُمَّخٌ [şummaḣ] شَامِخٌ [şâmiḣ]in cemʹidir, burnun yukarı tutanlar maʹnâsına. Ve

زَامٌّ [zâmm] Kaldırıcı maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: أَخَذَ الذِّئْبُ سَخْلَةً فَذَهَبَ بِهَا زَامًّا رَأْسَهُ أَيْ رَافِعًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı