şerûd ~ شَرُودٌ

Kamus-ı Muhit - شرود maddesi

اَلشَّارِدُ [eş-şârid] ve

اَلشَّرُودُ [eş-şerûd] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) شُرُودٌ [şurûd]dan sıfattır. شَارِدٌ [şârid]in cemʹi شَرَدٌ [şered] gelir fethateynle, خَدَمٌ [ḣadem] ve خَادِمٌ [ḣâdim] gibi. Ve شَرُودٌ [şurûd]un cemʹi شُرُدٌ [şurud] gelir zammeteynle, زَبُورٌ [zebûr] ve زُبُرٌ [zubur] gibi. Ve

شُرُودٌ [şurûd] Beyne’ş-şuʹarâ΄ pek matbûʹ ve nekre ve nâdire olduğundan darb-ı mesel gibi diyâr-be-diyâr münteşir olan eşʹâra ıtlâk olunur; yukâlu: “قَافِيَةٌ شَرُودٌ” أَيْ سَائِرَةٌ فِي الْبِلاَدِ Burada kâfiyeden murâd şiʹrdir, külliyyet ve cüz΄iyyet ʹalâkasına mebnîdir.

Vankulu Lugatı - شرود maddesi

اَلشَّارِدُ [eş-şârid] (râ’nın kesriyle) ve

اَلشَّرُودُ [eş-şerûd] (şîn’in fethi ve râ’nın zammıyla) Kaçan deve. Ve

شَرُودٌ [şerûd] Şol kâfiyedir ki şiʹrde etrâf-ı vilâyette söylenir.

اَلشُّرُودُ [eş-şurûd] (zammeteynle) Kaçmak; yukâlu: شَرَدَ الْبَعِيرُ يَشْرُدُ شُرُودًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا نَفَرَ Ve

شُرُودٌ [şurûd] شَرُودٌ [şerûd]un feth-i şîn’le cemʹi dahi gelir, kaçanlar maʹnâsına, زَبُورٌ [zebûr] ile زُبُرٌ [zubur] gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı