اَلصُّفَارُ [eṡ-ṡufâr] (ṡâd’ın zammıyla) Kezâlik صَفِيرٌ [ṡafîr] maʹnâsına ki sıklık demek olur. Ve Ferrâ’nın rivâyeti budur ki فِي كَلَامِهِ صُفَارٌ derler, esnâ-i kelâmında sıklığa şebîh nesne olsa. Ve
صُفَارٌ [ṡufâr] Karında sarı su cemʹ olmağa dahi derler ki ona نَائِطٌ [nâ΄iṯ] dedikleri damarı katʹ etmekle ʹilâc ederler. Ve نَائِطٌ [nâ΄iṯ] nûn’la ve hemze ile arkada bir damardır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı