اَلْإِحْتِبَاسُ [el-iḩtibâs] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Müteʹaddî ve lâzım olur, habs eylemek ve habs olunmak maʹnâlarına; yukâlu: إِحْتَبَسَهُ أَيْ حَبَسَهُ فَاحْتَبَسَ
اَلْإِحْتِبَاسُ [el-iḩtibâs] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Kezâlik alıkomak; yukâlu: حَبَسْتُ الشَّيْءَ وَاحْتَبَسْتُهُ بِمَعْنًى Ve
إِحْتِبَاسٌ [iḩtibâs] Bir nesne mahbûs olmağa dahi derler; yukâlu: إِحْتَبَسَ بِنَفْسِهِ فَهُوَ يَتَعَدَّى وَلَا يَتَعَدَّى Ve
إِحْتِبَاسٌ [iḩtibâs] Vakf etmeğe de derler; tekûlu: إِحْتَبَسْتُ فَرَسًا فِي سَبِيلِ اللهِ أَيْ وَقَفْتُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı