اَلْإِحْتِبَاكُ [el-iḩtibâk] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bu dahi cullâh sevbi güzel zamânlar tarhıyla hûb ve muhkem okumak maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْتَبَكَ الْحَائِكُ الثَّوْبَ إِذَا أَجَادَ نَسْجَهُ Ve dizleri dikip câmesini sırtına ve ayaklarına sarıp oturmak maʹnâsınadır ki dervîşân ıstılâhında kemende girmek ve kemere girmek taʹbîr olunur; yukâlu: إِحْتَبَكَ بَإِزَارِهِ أَيِ احْتَبَى
اَلْإِحْتِبَاكُ [el-ihtibâk] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bir nesneyi hûb işlemek. Ve fi’l-hadîsi: “أَنَّ عَائِشَةَ كَانَتْ تَحْتَبِكُ تَحْتَ الدِّرْعِ فِي الصَّلَاةِ” Yaʹnî “Dirʹin altına izâr bağlayıp salâtta tesettürü hûb ederdi.” Ve
إِحْتِبَاكٌ [iḩtibâk] إِحْتِبَاءٌ [iḩtibâ΄]a dahi derler çömelip oturmak maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı