اَلْإِحْصَافُ [el-iḩṡâf] (hemzenin kesriyle) حَصْفٌ [ḩaṡf] maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْصَفَهُ بِمَعْنَى حَصَفَهُ Ve bir işi muhkem ve metîn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْصَفَ الْأَمْرَ إِذَا أَحْكَمَهُ Ve ipi muhkem bükmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْصَفَ الْحَبْلَ إِذَا أَحْكَمَ فَتْلَهُ Ve sürʹatle geçip gitmek, ʹalâ-kavlin yelip giderken sürʹatten nâşî ayaklarıyla kum ve çakıl taşları savurmak yâhûd adımları sık sık atarak sürʹatle yorgalamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْصَفَ الرَّجُلُ وَالْفَرَسُ إِذَا مَرَّ سَرِيعًا أَوْ هُوَ أَنْ يُثِيرَ الْحَصْبَاءَ فِي عَدْوِهِ أَوْ هُوَ مَشْيٌ فِيهِ تَقَارُبُ خَطْوٍ وَمَعَ ذَلِكَ سَرِيعٌ
اَلْإِحْصَافُ [el-iḩṡâf] (hemzenin kesriyle) Bir işi muhkem etmek. Ve
إِحْصَافٌ [iḩṡâf] Bir ipi muhkem bükmek maʹnâsına da gelir. Ve
إِحْصَافٌ [iḩṡâf] Sürʹat etmeğe dahi derler; yukâlu: أَحْصَفَ الْفَرَسُ إِذَا مَرَّ مَرًّا سَرِيعًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı