el-iḩmâd ~ اَلْإِحْمَادُ

Kamus-ı Muhit - الإحماد maddesi

اَلْإِحْمَادُ [el-iḩmâd] (hemzenin kesriyle) Bir adamın emri hamde mü΄eddî olmak ve ʹâkıbet-i emri mahmûd olmak maʹnâsınadır ki hemze sayrûret içindir, ʹalâ-kavlin medh ve senâ olunacak iş işlemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْمَدَ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ أَمْرُهُ إِلَى الْحَمْدِ أَوْ فَعَلَ مَا يُحْمَدُ عَلَيْهِ Ve bir nesneyi dil-hâh üzere pesendîde bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْمَدَ الْأَرْضَ إِذَا صَادَفَهَا حَمِيدَةً Ve bir adamın fiʹl ve mezhebinden râzî olup lâkin neşr ve işâʹadan epsem olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْمَدَ فُلاَنًا إِذَا رَضِيَ فِعْلَهُ وَمَذْهَبَهُ وَلَمْ يَنْشُرْهُ لِلنَّاسِ Burada “vâv” أَوْ maʹnâsınadır. Ve bir adamın işlediği iş kendi ʹindinde pesendîde olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْمَدَ الرَّجُلُ أَمْرَهُ إِذَا صَارَ عِنْدَهُ مَحْمُودًا Yaʹnî “İşini güzel eylemekle beğendi.”

Vankulu Lugatı - الإحماد maddesi

اَلْإِحْمَادُ [el-iḩmâd] Bir nesne mahmûd olmak; yukâlu: أَحْمَدَ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ أَمْرُهُ إِلَى الْحَمْدِ Ve bir nesneyi mahmûd bulmak; tekûlu: أَتَيْتُ مَوْضِعَ كَذَا فَأَحْمَدْتُهُ أَيْ صَادَفْتُهُ مَحْمُودًا مُوَافِقًا وَذَلِكَ إِذَا رَضِيتَ سُكْنَاهُ أَوْ مَرْعَاهُ Ve fi’l-meseli: “اَلْعَوْدُ أَحْمَدُ” Yaʹnî “Rücûʹ muvâfıktır.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı