اَلْإِحْنَاقُ [el-iḩnâḵ] (hemzenin kesriyle) Bir adamı hışma getirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْنَقَهُ إِذَا أَغْضَبَهُ Ve zâ΄il olmamak kertesinde kîn ve ʹadâvet tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْنَقَ الرَّجُلُ إِذَا حَقَدَ حِقْدًا لاَ يَنْحَلُّ Ve ekînin sünbülesi kapçıklandıktan sonra kılçıkları uçlanıp yerli yerine yayılmak maʹnâsınadır ki murâd bütün kılçıklanmak olacaktır; yukâlu: أَحْنَقَ الزَّرْعُ إِذَا انْتَشَرَ سَفَى سُنْبُلِهِ بَعْدَمَا يُقَنْبِعُ Ve şiddet-i hüzâlden arka karna yapışmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْنَقَ الصُّلْبُ إِذَا لَزِقَ بِالْبَطْنِ Ve eşek dişiye pek çok aşmaktan zebûnlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْنَقَ الْحِمَارُ إِذَا ضَمُرَ مِنْ كَثْرَةِ الضِّرَابِ
اَلْإِحْنَاقُ [el-iḩnâḵ] (hemzenin kesriyle) Hışıma getirmek; yukâlu: أَحْنَقَهُ غَيْرُهُ فَهُوَ مُحْنَقٌ Ve
إِحْنَاقٌ [iḩnâḵ] Devenin hörgücü arık olup ince olmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı