اَلْإِحْنَاكُ [el-iḩnâk] (hemzenin kesriyle) Bu dahi bir adamın damağını ovmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْنَكَ فُلَانًا إِذَا دَلَكَ حَنَكَهُ Ve ʹömr ve zamân sebebiyle tecârib-i ahvâl adamın rüşd ve re΄yini üstüvâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْنَكَتْهُ السِّنُّ إِذَا أَحْكَمَتْهُ التَّجَارِبُ Ve geri döndürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْنَكَهُ إِذَا رَدَّهُ
اَلْإِحْنَاكُ [el-iḩnâk] (hemzenin kesriyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: حَنَكَتْهُ السِّنُّ وَأَحْنَكَتْهُ إِذَا أَحْكَمَتْهُ التَّجَارِبُ وَالْأُمُورُ Ve
تَحْنِيكٌ [taḩnîk] Bir nesneyi çiyneyip tıflın damağına sürmektir; tekûlu: حَنَّكْتُ الصَّبِيَّ إِذَا مَضَغْتَ تَمْرًا ثَمَّ دَلَكْتَهُ فِي حَنَكِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı