اَلْإِحْوِرَارُ [el-iḩvirâr] (إِحْمِرَارٌ [iḩmirâr] vezninde) Bir adam mübâlaga vechile أَحْوَرُ الْعَيْنِ [aḩveru’l-ʹayn] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْوَرَّ الرَّجُلُ إِحْوِرَارًا إِذَا حَوِرَ مُبَالَغَةً Ve bir nesne pek ağarmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْوَرَّ الثَّوْبُ إِذَا ابْيَضَّ
اَلْإِحْوِرَارُ [el-iḩvirâr] Göz vech-i mezkûr üzere olmak; yukâlu: إِحْوَرَّتْ عَيْنُهُ إِحْوِرَارًا Ve
إِحْوِرَارٌ [iḩvirâr] Bir nesne ak olmağa dahi derler; yukâlu: إِحْوَرَّ الشَّيْءُ أَيِ ابْيَضَّ Aṡmaʹî eyitti: Ben bilmezem ki gözde حَوَرٌ [ḩaver] ne vechle olur. Ebû ʹAmr eyitti: حَوَرٌ [ḩaver] göz cümleten siyâh olmaktır, geyik gözü ve bakar gözü gibi ve eyitti: Benî âdemde حَوَرٌ [ḩaver] yoktur, belki nisâya حُورُ الْعَيْنِ dedikleri mezbûrların gözü geyik gözüne ve bakar gözüne teşbîhendir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı