اَلْإِحْيَانُ [el-iḩyân] (hemzenin kesriyle) Bir müddet ikâmet ve ârâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْيَنَ فُلَانٌ بِالْمَكَانِ إِذَا أَقَامَ بِهِ يَعْنِي حِينًا Ve nâkanın sağması vakti yâhûd yükletmesi vakti gelip çatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْنَيَتِ الْإِبِلُ إِذَا حَانَ لَهَا أَنْ تُحْلَبَ أَوْ يُعْكَمَ عَلَيْهَا Ve bir adama kasd ve taleb eylediği nesnenin husûlü yaklaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْيَنَ الْقَوْمُ إِذَا حَانَ لَهُمْ مَا حَاوَلُوهُ
اَلْإِحْيَانُ [el-iḩyân] (hemzenin kesriyle) Bir yerde bir müddet oturmak; tekûlu: أَحْيَنْتُ بِالْمَكَانِ إِذَا أَقَمْتَ بِهِ حِينًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı