اَلتَّخْبِيلُ [et-taḣbîl] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ve
اَلْإِخْتِبَالُ [el-iḣtibâl] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Mecnûn kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَبَّلَ فُلَانًا وَاخْتَبَلَهُ إِذَا جَنَّنَهُ Ve bir kimsenin ʹaklını yâ ʹuzvunu fâsid ve tebâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَبَّلَهُ وَاخْتَبَلَهُ إِذَا أَفْسَدَ عَقْلَهُ أَوْ عُضْوَهُ Ve
إِخْتِبَالٌ [iḣtibâl] Davar kısmı delirip bir yerde ârâm eylemeyip beri öte çalkanmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِخْتَبَلَتِ الدَّابَّةُ إِذَا لَمْ تَثْبُتْ فِي مَوْطِنِهَا
اَلْإِخْتِبَالُ [el-iḣtibâl] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Kezâlik fâsid kılmak; yukâlu: خَبَلَهُ وَاخْتَبَلَهُ إِذَا أَفْسَدَ عَقْلَهُ أَوْ عُضْوَهُ Yaʹnî cinn ona zarar yetiştirse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı