el-istidâd ~ اَلْإِسْتِدَادُ

Kamus-ı Muhit - الإستداد maddesi

اَلْإِسْتِدَادُ [el-istidâd] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Doğrulmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَدَّ الشَّيْءُ إِذَا اسْتَقَامَ Kâle’ş-şârih ve minhu: “أُعَلِّمُهُ الرِّمَايَةَ كُلَّ يَوْمٍ ||فَلَمَّا اسْتَدَّ سَاعِدُهُ رَمَانِي” Asmaʹî bunu şîn-i muʹceme ile rivâyet eylemiştir. Ve

إِسْتِدَادٌ [istidâd] Gedik ve delik makûlesi nesne kapanmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَدَّتْ عُيُونُ الْخُرْزَةِ إِذَا انْسَدَّتْ

Vankulu Lugatı - الإستداد maddesi

اَلْإِسْتِدَادُ [el-istidâd] (hemzenin kesri ve sîn’in sükûnu ve tâ’nın kesriyle) Bir gedik nesne tutulup ıslâh olmak; yukâlu: صَبَبْتُ فِي الْقِرْبَةِ مَاءً فَاسْتَدَّتْ عُيُونَ الْخُرَزِ Ve خُرَزٌ [ḣurez] ḣâ’nın zammı ve râ’nın fethi ile dikiş yerleridir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı