اَلْإِسْتِدْبَارُ [el-istidbâr] Bir nesneye arka çevirmek maʹnâsınadır ki ondan yönünü çevirmek taʹbîr olunur, إِسْتِقْبَالٌ [istiḵbâl] mukâbilidir ki yönelmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَدْبَرَهُ ضِدُّ اِسْتَقْبَلَهُ Ve bir husûsun evvelinde bilmediği nesneyi âhirinde bilmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِسْتَدْبَرَ الْأَمْرَ إِذَا رَأَى فِي عَاقِبَتِهِ مَا لَمْ يَرَ فِي صَدْرِهِ Ve kâle fi’l-Esâs: إِسْتَدْبَرَ فِي الْأَمْرِ مَا لَمْ يَكُنْ اِسْتَقْبَلَ أَيْ عَرَفَ فِي آخِرِهِ مَا لَمْ يَعْرِفْ فِي أَوَّلِهِ Ve ihtiyâr ve istîsâr maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَدْبَرَهُ إِذَا اسْتَأْثَرَهُ
اَلْإِسْتِدْبَارُ [el-istidbâr] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) إِسْتِقْبَالٌ [istiḵbâl]in mukâbilidir ki sefere gideni gönderi gitmek olur, nitekim إِسْتِقْبَالٌ ona karşı çıkmaktır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı