اَلْإِسْتِنْكَافُ [el-istinkâf] İstikbâr maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَنْكَفَ الرَّجُلُ إِذَا اسْتَكْبَرَ Ve izi yavı kıldıktan sonra yumuşak yerde yine arkurudan bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَنْكَفَ أَثَرَهُ إِذَا اعْتَرَضَهُ فِي مَكَانٍ سَهْلٍ
اَلْإِسْتِنْكَافُ [el-istinkâf] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bir nesnenin izin yavı kıldıktan sonra bulmak; yukâlu: إِسْتَنْكَفَهُ إِذَا عَلَا ظَلَفًا مِنَ الْأَرْضِ فَوَجَدَتْهُ فِي مَكَانٍ سَهْلٍ Ve ظَلَفٌ [żalef]in maʹnâsı sarp yerdir, nitekim el-ʹân mürûr etti. Ve
إِسْتِنْكَافٌ [istinkâf] Bir nesneden irkilip imtinâʹ etmeğe dahi derler; yukâlu: نَكَفْتُ مِنْ هَذَا الْأَمْرِ وَاسْتَنْكَفْتُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı