اَلْإِسْتِيتَاءُ [el-istîtâ΄] Nâka kösnümek maʹnâsınadır; إِسْتَأْتَتِ النَّاقَةُ إِذَا أَرَادَتِ الْفَحْلَ Ve gecikip eğlenen adamın gelmesini taleb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَأْتَى زَيْدٌ فُلَانًا إِذَا اسْتَبْطَأَهُ وَسَأَلَهُ الْإِتْيَانَ
اَلْإِسْتِيتَاءُ [el-istîtâ΄] (hemzenin kesri ve tâ’nın kesri ve meddiyle) Nâka ziyâde erkek taleb etmeğin süst-endâm olmak; yukâlu: إِسْتَاتَتِ النَّاقَةُ إِسْتِيتَاءً إِذَا اسْتَرْخَتْ مِنَ الضَّبَعَةِ Ve ضَبَعَةٌ [ḋabaʹat] ḋâd-ı muʹceme ve bâ΄-i muvahhade ve ʹayn-ı mühmele ile nâka ziyâde fahl taleb etmek.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı