اَلْإِشْحَانُ [el-işḩân] (hemzenin kesriyle) Bu dahi doldurmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشَحْنَ الْمَدِينَةَ إِذَا مَلَأَهَا Ve ağlamaya hâzırlanıp yapınmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْحَنَ الصَّبِيُّ إِذَا تَهَيَّأَ لِلْبُكَاءِ Ve kılıcı kınına sokmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْحَنَ السَّيْفَ إِذَا أَغْمَدَهُ Ve kılıcı kından sıyırmak maʹnâsına olmakla zıdd olur; yukâlu: أَشْحَنَ السَّيْفَ إِذَا سَلَّهُ Ve bir kimseye ok atmağa yapınmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْحَنَ لَهُ بِسَهْمٍ إِذَا اسْتَعَدَّ لَهُ يَرْمِيهِ
اَلْإِشْحَانُ [el-işḩân] (hemzenin kesriyle) Bir kimse ağlamağa hâzır olmak; yukâlu: أَشْحَنَ الصَّبِيُّ إِذَا تَهَيَّأَ لِلْبُكَاءِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı