اَلْآلَةُ [el-âlet] (حَالَةٌ [ḩâlet] vezninde) Bu dahi çadır direğine denir. Ve hâlet maʹnâsınadır; tekûlu: رَأَيْتُهُ فِي آلَةٍ شَدِيدَةٍ أَيْ حَالَةٍ Ve katılık, şiddet maʹnâsınadır. Ve serîr-i meyyite denir ki tâbût olacaktır. Ve bir nesneyi işlemeğe vesîle olan şey΄e denir, أَدَاةٌ [edât] maʹnâsına, dülgerin keseri ve kâtibin kalemi gibi; yukâlu: لَا يُعْمَلُ إِلَّا بِالْآلَةِ وَهِيَ مَا اعْتَمَلْتَ بِهِ مِنْ أَدَاةٍ Ve آلَةٌ [âlet] lafzı müfred ve cemʹe ıtlâk olunur, ʹalâ-kavlin müfredi olmayarak cemʹdir yâhûd müfreddir, cemʹi آلَاتٌ [âlât] gelir.
اَلْآلَةُ [el-âlet] (hemzenin meddiyle) Bir nesneyi işlemeğe vesîle olan nesne, edât maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı