el-inḣirâṯ ~ اَلْإِنْخِرَاطُ

Kamus-ı Muhit - الإنخراط maddesi

اَلْإِنْخِرَاطُ [el-inḣirâṯ] (إِنْفِعَالٌ [infiʹâl] vezninde) Bir kimse bilmediği bir işe meşveretsiz hod-be-hod ʹale’l-ʹamyâ mübâşeret eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْخَرَطَ فِي الْأَمْرِ إِذَا رَكِبَ رَأْسَهُ جَهْلاً Ve bir kimse üzere kıjgırıp bed söyleyerek şer-gîr olmak maʹnâsınadır; tekûlu: إِنْخَرَطَ فُلاَنٌ عَلَيْنَا بِالْقَبِيحِ أَيْ أَقْبَلَ Ve sürʹatle seğirtmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْخَرَطَ فِي الْعَدْوِ إِذَا أَسْرَعَ Ve beden çelimsizlenip incelmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْخَرَطَ جِسْمُهُ إِذَا دَقَّ Şârih der ki mü΄ellif إِنْخَرَاطُ الْخَرَزَةِ فِي السِّلْكِ maʹnâsını ihmâl eylemiştir ki ipliğe boncuk dizilmek maʹnâsıdır.

Vankulu Lugatı - الإنخراط maddesi

اَلْإِنْخِرَاطُ [el-inḣirâṯ] (hemzenin ve ḣâ’nın kesriyle) At seyri hâlinde lecc ve ʹinâd etmek; yukâlu: إِنْخَرَطَ الْفَرَسُ فِي سَيْرِهِ إِذَا لَجَّ Ve

إِنْخِرَاطٌ [inḣirâṯ] Bir kimsenin üzerine gelip yaramaz söz söylemeğe derler; yukâlu: إِنْخَرَطَ عَلَيْنَا فُلَانٌ إِذَا انْدَرَأَ بِالْقَوْلِ السَّيِّءِ Ve beden incelmeğe dahi derler; yukâlu: إِنْخَرَطَ جِسْمُهُ إِذَا دَقَّ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı