اَلْإِنْسِدَارُ [el-insidâr] Ondan إِنْفِعَالٌ [infiʹâl]dir; yukâlu: سَدَرَ الشَّعْرَ سَدْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ فَانْسَدَرَ أَيْ سَدَلَهُ فَانْسَدَلَ Ve
إِنْسِدَارٌ [insidâr] Dağ ve bayır makûlesi yüksek yerden aşağıya doğru bir düzeye seğirterek inip gitmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِنْسَدَرَ يَعْدُو إِذَا انْحَدَرَ وَاسْتَمَرَّ
اَلْإِنْسِدَارُ [el-insidâr] (hemzenin kesri ve nûn’un sükûnuyla) Saç salıverilmek. Ve bu lügattır سَدَلْتُهُ فَانْسَدَلَ kavlinde. Ve
إِنْسِدَارٌ [insidâr] Fi’l-cümle sürʹat etmeğe dahi derler; yukâlu: إِنْسَدَرَ فُلَانٌ أَيْ أَسْرَعَ بَعْضَ الْإِسْرَاعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı