اَلْإِنْشَارُ [el-inşâr] (hemzenin kesriyle) Bu dahi ölüyü diriltmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْشَرَ اللهُ الْمَيِّتَ إِذَا أَحْيَاهُ
اَلْإِنْشَارُ [el-inşâr] (hemzenin kesriyle) Meyyiti diriltmek; yukâlu: أَنْشَرَهُمُ اللهُ تَعَالَى إِذَا أَحْيَاهُمْ Ve minhu kare΄e İbn ʹAbbâs: “كَيْفَ نُنْشِرُهَا” (البقرة 259) بِالضَّمِّ وَاحْتَجَّ بِقَوْلِهِ تَعَالَى ﴿ثُمَّ إِذَا شَاءَ أَنْشَرَهُ﴾ (عبس 22) Ve kare΄e’l-Ḩasen: “نَنْشُرُهَا” بِالْفَتْحِ Ferrâ eyitti: Ḩasen نَشْرٌ [neşr] ve طَيٌّ [ṯayy] maʹnâsına zâhib oldu ve eyitti: Vech bu idi ki أَنْشَرَهُمُ اللهُ فَنَشَرُوهُمْ diyeydi, yaʹnî onları Ḣudây taʹâlâ diriltti, onlar dahi dirildi maʹnâsıyla tefsîr edeydi. Ve Ṡiḩâḩ nüshalarında نَشَرُوا هُمْ elifle kitâbet olunmuştur, gâlibâ هُمْ zamîr-i cemʹi te΄kîd olduğuna binâ΄endir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı