اَلتَّثْقِيبُ [et-tešamp;ḵîb] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ثَقْبٌ [šamp;aḵb] maʹnâsınadır, teşdîdi teksîr içindir; yukâlu: ثَقَّبَهُ تَثْقِيبًا بِمَعْنَى ثَقَبَهُ Ve âteşi tutuşturup yalınlandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: ثَقَّبَ النَّارَ اِذَا أَوْقَدَهَا Ve saç ve sakala câ-be-câ pîrlik nişânesi düşüp kır serpmek maʹnâsınadır ki mecâzdır; yukâlu: ثَقَّبَهُ الشَّيْبُ وَثَقَّبَ فِيهِ تَثْقِيبًا اِذَا ظَهَرَ الشَّيْبُ عَلَيْهِ
اَلتَّثْقِيبُ [et-tešamp;ḵîb] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Ziyâde delmek; yukâlu: ثَقَّبَهُ شُدِّدَ لِلْكَثْرَةِ Ve âteşi ölçermek. Ve yağmur yağıp çakır dikeni dedikleri ot mülâyim olmak; yukâlu: ثَقَّبَ عُودُ الْعَرْفَجِ وَذَلِكَ إِذَا مُطِرَ وَلَانَ عُودُهُ فَإِذَا اسْوَدَّ شَيْءٌ مِنْهُ قِيلَ قَدْ قَمِلَ أَيْ بَدَا وَرَقُهُ صِغَارًا فَإِذَا زَادَ قَلِيلًا قِيلَ قَدْ أَرْبَى أَيِ ازْدَادَ وَصَلُحَ أَنْ يُؤَكَلَ فَإِذَا تَمَّتْ خُوصَتُهُ أَيْ وَرَقُهُ قِيلَ قَدْ أَخْوَصَ أَيْ كَمُلَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı