اَلتَّحْرِيدُ [et-taḩrîd] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi menʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَّدَهُ إِذَا مَنَعَهُ Ve ipin ve urganın bükümlerini birbiri içre sokuşturmakla değirmiletmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَّدَ الْحَبْلَ إِذَا أَدْرَجَ فَتْلَهُ فَجَاءَ مُسْتَدِيرًا Ve bir nesneyi eğmek yaʹnî kemer gibi mukavves kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَّدَ الشَّيْءَ إِذَا عَوَّجَهُ يَعْنِي جَعَلَهُ كَهَيْئَةِ الطَّاقِ Ve haşem-nişîn tâ΄ifesinin huğ taʹbîr ettikleri eve nüzûl ve ikâmet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَّدَ زَيْدٌ إِذَا آوَى إِلَى كُوخٍ مُسَنَّمٍ Mü΄ellifin مُسَنَّمٍ kavli sıfat-ı kâşifedir, ḣâ΄ bâbında beyân olundu.
اَلتَّحْرِيدُ [et-taḩrîd] (ḩâ’nın fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi eğip kemer gibi etmek, تَعْوِيجٌ [taʹvîc] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı