اَلتَّحَيُّنُ [et-teḩayyun] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi nâkayı sağmak için tevkît eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَحَيَّنَ النَّاقَةَ بِمَعْنَى حَيَّنَهَا Ve bir adam reşâd ve tevkîften mahrûm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَيَّنَهُ اللهُ فَتَحَيَّنَ
اَلتَّحَيُّنُ [et-teḩayyun] (fethateynle ve yâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Bir nesnenin vaktine muntazır olmak; yukâlu: تَحَيَّنَ الْوَارِشُ إِذَا انْتَظَرَ وَقْتَ الْأَكْلِ لِيَدْخُلَ Ve وَارِشٌ [vâriş] şîn-i muʹceme ile şol kimsedir ki daʹvet olunmadan bir kavmin taʹâmına hâzır ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı