اَلتَّرَبُّعُ [et-terebbuʹ] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi davar bahârda çayır otlamak maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَبَّعَ الْبَعِيرُ إِذَا أَكَلَ الرَّبِيعَ Ve bağdaş kurup oturmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَبَّعَ الرَّجُلُ فِي جُلُوسِهِ خِلاَفُ جَثَى وَأَقْعَى Ve deve uzun hörgüç peydâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَبَّعَتِ النَّاقَةُ سَنَامًا طَوِيلاً إِذَا حَمَلَتْهُ
اَلتَّرَبُّعُ [et-terebbuʹ] (fethateynle ve bâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu. Ve
تَرَبُّعٌ [terebbuʹ] Bağdaş kurup oturmağa dahi derler; yukâlu: تَرَبَّعَ فِي جُلُوسِهِ إِذَا جَلَسَ كَذَلِكَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı