اَلتَّرَامِي [et-terâmî] (تَفَاعُلٌ [tefâʹul] vezninde) Bu dahi atışmak maʹnâsınadır; tekûlu: تَرَامَيْنَا Ve terâhî maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَرَامَى الْأَمْرُ أَيْ تَرَاخَى Ve bir iş bir hâlete varmak maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki takdîr onu o hâlete remy eylemiştir; yukâlu: تَرَامَى أَمْرُهُ إِلَى الظَّفَرِ أَوِ الْخِذْلَانِ أَيْ صَارَ إِلَيْهِ Ve bulut birbirine munzamm olup sıkışmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَرَامَى السَّحَابُ إِذَا انْضَمَّ بَعْضُهُ إِلَى بَعْضٍ Ve ihrâc ʹani’l-arz maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَرَامَتْ بِهِ الْبِلَادُ أَيْ أَخْرَجَتْهُ
اَلتَّرَامِي [et-terâmî] (tâ’nın fethi ve mîm’in kesri ve meddiyle) Kezâlik atışmak; tekûlu: إِرْتَمَيْنَا وَتَرَامَيْنَا ve خَرَجْتُ أَرْتَمِي desen sayda ok atmak murâd olur ve خَرَجْتُ اَتَرَمَّى desen nişân atmak murâd olur, ʹalâ-mâ se-yecî΄u. Ve
تَرَامِي [terâmî] Yara azmağa dahi derler; yukâlu: تَرَامَى الْجُرْحُ إِلَى الْفَسَادِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı