اَلتَّعْثِينُ [et-taʹšamp;în] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi âteşin tütünü tütmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَثَّنَتِ النَّارُ بِمَعْنَى عَثَنَتْ Ve nâs beynine fitne ve şûriş ilkâsıyla ifsâd eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: عَثَّنَ عَلَيْهِمْ إِذَا أَوْقَعَ بَيْنَهُمُ التَّخْلِيطَ وَأَثَارَ الْفَسَادَ Ve libâsı buhûr ile tütsülemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَثَّنَ الثَّوْبَ إِذَا بَخَّرَهُ بِالْبَخُورِ
اَلتَّعْثِينُ [et-taʹšamp;în] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir nesneye tütün vermek; tekûlu: عَثَّنْتُ ثَوْبِي بِالْبَخُورِ تَعْثِينًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı