اَلْفَحِيحُ [el-faḩîḩ] (صَحِيحٌ [ṡaḩîḩ] vezninde) ve
اَلتَّفْحَاحُ [et-tefḩâḩ] (تَذْكَارٌ [težkâr] vezninde) ve
اَلْفَحُّ [el-faḩḩ] (fâ’nın fethi ve ḩâ’nın teşdîdiyle) Engerek yılanı ağızıyla fışıldamak maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَّتِ اْلأَفْعَى فَحِيحًا وَتَفْحَاحًا وَفَحًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا صَاتَتْ مِنْ فِيهَا Bundan ism yine فَحِيحٌ [faḩîḩ]tir ki engerek fışıltısına denir. Ve
فَحٌّ [faḩḩ] ve
فَحِيحٌ [faḩîḩ] Uyurken puflamak maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَّ النَّائِمُ إِذَا نَفَخَ فِي نَوْمِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı