اَلتَّنَاضُلُ [et-tenâḋul] (tâ’nın fethi ve ḋâd’ın zammı ile) Bi-maʹnâhu; yukâlu: إِنْتَضَلَ الْقَوْمُ وَتَنَاضَلُوا إِذَا رَمَوْا لِلسَّبْقِ ve minhu kîle: انْتَضَلُوا بِالْكَلَامِ وَالْأَشْعَارِYaʹnî “Kelimâtta ve şiʹrde mübâhase ettiler.” Ve
إِنْتِضَالٌ [intiḋâl] Deve ellerin atarak yürümek. Ve
إِنْتِضَالٌ [intiḋâl] İhtiyâr maʹnâsına da gelir; tekûlu: إِنْتَضَلْتُ رَجُلًا مِنَ الْقَوْمِ وَانْتَضَلْتُ سَهْمًا مِنَ الْكِنَانَةِ إِذَا اخْتَرْتَ Ve كِنَانَةٌ [kinânet] ok kodukları zarfa derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı